KAMU BANKALARI İLE İSTİŞARE TOPLANTISI
Kamu bankalarımızın genel müdürleri ve ekonomimizin sürükleyici gücü Bursa’da iş dünyası temsilcilerimizle birlikte gerçekleştirdiğimiz istişare toplantımıza hepiniz hoş geldiniz.
Pandeminin reel sektörümüzde ve finansal alanda yol açtığı sarsıntıları farklı boyutlarıyla tecrübe ettiğimiz 2 yılı aşkın bir süreyi geride bıraktık.
Tüm dünyanın virüse karşı korumaya alındığı, sanayide çarkların durduğu, ticari faaliyetlerin birçok sektörü sınırlandırdığı bu süreçte, firmalarımız, arz- talep dengesindeki bozulma, rekor seviyeye ulaşan hammadde, nakliye ve işletme giderlerini omuzlamak zorunda kaldı.
Başta hizmet sektörümüzde olmak üzere birçok işletmemiz aylarca kapalı kaldı.
Üretimde, hizmetlerde ve ihracatta yaşadığımız olağanüstü zorluklar karşısında işletmelerimiz, devletimizin sektörlerimizle istişare ederek geliştirdiği proaktif ekonomi politikalarıyla bir nebze olsun nefes aldı.
Bursa iş dünyasının çatı kuruluşu olarak bizler de üyelerimizin sorunlarına çözüm üretmek adına yoğun bir gayretle çalışırken, iş dünyamızın en büyük sorunu olan finansmanda elimizi taşın altına koyarak tüm imkânlarımızı ve kaynaklarımızı işletmelerimizin hizmetine sunduk.
2005 yılından bu yana gerçekleştirdiğimiz Nefes Kredisi ile piyasa uygulamalarına göre çok daha avantajlı koşullarla düzenlediğimiz 15 farklı kredi paketiyle yaklaşık 15 bin üyemize 1 milyar 250 milyon TL’nin üzerinde finans desteği sağladık.
Bu süreçte özellikle kamu bankalarımız gerek Nefes Kredisi’ne sağladıkları desteklerle gerekse de KGF kefaletli finansman imkânları başta olmak üzere birçok farklı destek paketini uygulamaya alarak işletmelerimizin hayata tutunmasında önemli bir rol oynadı.
Küresel ticaretin yeniden hareketlenmesiyle de firmalarımız, üretim ve tedarik zincirinde piyasaların taleplerini karşılarken, ihracat pazarlarındaki payımızı ve ülkemize duyulan güveni artırdı.
Tüm bunların neticesinde de sanayide kapasite kullanım oranlarımız, son 3 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 80’lere aştı.
Aylık ortalama ihracatımız 20 milyar doların, küresel ihracattan aldığımız pay ise tarihimizde ilk kez yüzde 1’in üzerine çıktı.
225 milyar doları aşarak ihracatta rekorla kapattığımız bir yılın ardından 2022’nin ilk ayına geçen yılın aynı dönemine göre % 17’lik artışla başladık.
Ocak ayında 17,6 milyar dolar düzeyinde gerçekleşen ve tüm zamanların en yüksek Ocak performansı olarak kayıtlara geçen ihracatımız, yeni rekorların da habercisidir.
Ayrıca yüzde 7,4 düzeyinde gerçekleşen üçüncü çeyrek performansıyla da en hızlı büyüyen ekonomiler arasında yer almaktayız.
Bursa iş dünyası olarak bizler de 184 ülke ve 14 bölgeye yaptığımız 16 milyar dolarlık ihracat, 8 milyar dolarlık ticaret fazlasıyla ülkemizin dış ticaret performansına 24 milyar dolar düzeyinde katkı sağladık.
Tüm bu yüksek düzeyli ekonomik parametrelere ulaşmamızda iş dünyamızın ve ülkemizin dinamik yapısı kadar, kamu bankalarımızın firmalarımıza sunduğu desteklerin payı da unutulmamalıdır.
Bu vesileyle Türkiye Bankalar Birliğimizin değerli Yönetim Kurulu Başkanı ve kamu bankalarımızın kıymetli genel müdürlerine kritik dönemlerde üstlendikleri rol ve iş dünyamıza destekleri için şükranlarımı sunuyorum.
Ayrıca pandeminin etkilerinin kontrol altına alınmaya başlandığı bir dönemde Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından KGF kefaletli 60 milyar TL’lik kartlı ödeme, yatırım ve ihracat destek paketleri, tedarik zincirinin sürdürülebilirliği ve işletmelerimizin arzu edilen çıkışı gerçekleştirmesi için itici güç olacaktır.
Özellikle işletme sermayesi ihtiyacı artan ve finansmana erişimde zorluk yaşayan firmalarımıza önemli bir imkân sağlayan desteklerin iş dünyamız adına hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Amacı doğrultusunda kullanılması için belirlenen kriterlerle hazırlanan bu önemli destek paketine katkı sağlayan kamu bankalarımıza da ayrıca teşekkür ediyorum.
Değerli Dostlarım
Biraz önce de ifade ettiğim gibi ilk kez tecrübe ettiğimiz bu olağanüstü dönem, birlikte hareket etmeye ve dayanışmaya her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuzu bir kez daha gösterdi.
Aynı gemide yolculuk eden finans sektörümüz ile reel sektörümüz arasındaki bağ ne kadar güçlü olursa, üretim, yatırım, istihdam, ihracat ve ticaretteki hedeflerimize de o denli yakın oluruz.
Bu nedenle kamu bankalarımızın son 2 yılda karlılık yerine iş dünyamızı destekleyen faaliyetlerini oldukça önemli ve değerli buluyoruz.
Bununla birlikte gücünü ekonomiden alan özel bankalarımızı da kamu bankalarımızı örnek alarak, reel sektörümüzün yanında yer almaya ve birlikte büyümeye davet ediyorum.
Öncelikli olarak da Merkez Bankası’nın yüzde 14 olarak açıkladığı politika faizine karşılık özel bankaların kredi faizlerini, bu oranın iki katını da aşan bir seviyede uygulamalarını gözden geçirmeleri gerektiğine inanıyorum.
Bu konuda özellikle Türkiye Bankalar Birliğimiz nezdinde düzenleyici tedbirlerin alınması iş dünyamızın talepleri arasında yer alıyor.
Ekonomik faaliyetlerin ve yeni girişimlerin üzerinde baskı oluşturan yüksek faizin kontrol altına alınması, enflasyondaki düşüş ve döviz kurlarının istikrara kavuşması sürdürülebilir büyümenin de yolunu açacaktır.
Bizler, iş dünyası temsilcileri olarak piyasalarda istikrarın teminiyle birlikte finansman maliyetlerinin de kalıcı bir şekilde düşürülebileceğini inanıyor, bu konuda da verdiğiniz destekleri sürdürmenizi bekliyoruz.
Kamu Bankalarımızın Saygıdeğer Yöneticileri
Kıymetli Dostlarım
Firmalarımızın mevcut koşullarla mücadelesi sürerken, tüm dünyada iş yapma modellerinde köklü değişiklikler yaşanıyor.
Bu nedenle salgın sonrası dönem için değişen tedarik zinciri sistemlerine ve küresel ekonomiye uyum yeteneğimizi hızla geliştirmemiz gerekiyor.
Bu noktada ülkemizin Paris İklim Anlaşması’nı onaylaması ve Avrupa Birliği ile 'Yeşil Mutabakat' sürecine dâhil olması, iş dünyamızdaki yeşil dönüşüm adımlarını hızlandırmamızın gerekliliğini ortaya koymuştur.
Büyük ölçekli kuruluşlarımız şimdiden yeşil politikaları devreye alıp sıfır karbon salımı konusunda takvimler açıklarken, ekonominin yüzde 99’unu oluşturan küçük ve orta ölçekli şirketlerimiz karbon salımında AB standartlarını karşılamak için gereken dönüşümü sağlayacak kaynak bulmakta zorluk yaşamaktadır.
Bu kapsamda Türkiye Bankalar Birliği’miz tarafından kamu bankalarımız öncülüğünde yeşil mutabakata uyum sürecimizi hızlandıracak farklı finansal enstrümanların da harekete geçirilmesini bekliyoruz.
Bu desteklerin hayata geçirilmesiyle dijital dönüşüm ve endüstri 4.0 olarak adlandırılan yeni sanayi dönüşümünde kaybettiğimiz zamanı telafi ederek başta Avrupa Birliği olmak üzere uluslararası alanda rekabet gücümüzü koruyabiliriz.
Reel sektörümüz ile finans kesimi arasındaki diyaloğu geliştirmek amacıyla 2018 yılında da bankalarımızın genel müdürlerini yine burada üyelerimizle bir araya getirmiştik.
Oldukça verimli bir toplantı gerçekleştirmiştik.
Sektör temsilcilerimizle kamu bankalarımızın çok değerli Genel Müdürlerini buluşturduğumuz bugünkü toplantımızın da iş dünyamız adına faydalı geçmesini temenni ediyorum.
Bursa’mıza verdiğiniz önem ve katılımlarınız için iş dünyamız adına hepinize teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum. |
