BTSO Şubat Ayı Olağan Meclis Toplantısı
Sayın Divan
Sayın Meclis Başkanım
Merkez Bankasımızın Değerli Başkanı
Kıymetli Meclis Üyelerimiz
Saygıdeğer Basın Mensupları
Sizleri şahsım ve Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulumuz adına saygıyla selamlıyorum.
İlk kez Odamıza konuk olan Merkez Bankası Başkanımız Sayın Murat Uysal’ın teşrifleriyle gerçekleştirdiğimiz Şubat Ayı Olağan Meclis Toplantımıza hepiniz hoşgeldiniz.
Sayın Merkez Bankası Başkanım
Hepimizin bildiği gibi Türkiye son yıllarda gerek siyasi gerekse de ekonomik alanda çok büyük sınavlar verdi.
Başta bölgemizde oluşan güvenlik sorunları ve ülkemizi derinden etkileyen göç dalgası olmak üzere ekonomimize yapılan finansal saldırılar, küresel ölçekte gelişen korumacı politikalar, Türkiyemizin büyüme hızını yavaşlattı.
Ancak pekçok ülkenin altından bile kalkamayacağı bu olumsuzluklara rağmen Türkiye, zorluklara karşı kazandığı direnç ve sorunlara çözüm üretme kabiliyetiyle en kötü dönemi geride bırakmayı başardı.
Başta Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde geliştirilen hızlı ve proaktif politikalar olmak üzere, milletimizin devletine olan inancı, reel sektörümüzün cesareti ve azmi ile yeniden yükseliş ivmesini yakalamayı başardık.
Tahmin edildiğinden çok daha dayanıklı olduğunu bir kez daha kanıtlayan Türkiye ekonomisi için artık geçmiş yıllardan günümüze miras kalan yapısal kırılganlıkları onarma zamanı geldi.
Başarılı bir ekonomi, yalnızca yüksek büyüme değildir.
Büyümenin sürdürülebilirliği ve sağlıklı şekilde finanse edilmesi de en az büyüme hızı kadar önemlidir.
Bu nedenle ekonomide rekabet gücünün artırılması için uzun dönemli yol haritaları ve yapısal reformlara olan ihtiyaç bir kez daha ortaya çıkmıştır.
Rekabet gücünün ön koşulu da eğitimden teknolojiye, enerji arz güvenliğinden sanayide yüksek katma değerli üretime kadar sürdürülebilir kalkınma hedeflerimiz doğrultusunda doğru hamleleri hızlı bir şekilde yapmaya devam etmeliyiz.
Aynı doğrultuda makro ekonomi yönetimi konusunda hükümetimizin dengelenme, değişim ve disiplin parolasıyla başlattığı adımları da çok önemsiyor ve yerinde buluyoruz.
Faiz ve enflasyondaki düşüş trendi ile birlikte cari açıktaki pozitif gelişmeler Yeni Ekonomi Programı’nın ilk basamağının en önemli çıktıları oldu.
Özellikle Sayın Başkanımız Murat Uysal’ın göreve başlamasıyla birlikte Merkez Bankası’nın proaktif bir yaklaşımla elindeki enstrümanları reel sektörümüzün de beklentileri doğrultusunda kullanması, yatırım ortamının iyileşmesine çok önemli katkılar sağlamıştır.
Temmuz ayından bu yana gerçekleştirilen 1.325 baz puanlık faiz indirimi işletmelerimiz ve iktisadi kuruluşlarımızın üzerindeki mali yükü hafifletmiştir.
Daha istikrarlı bir ekonomi ve güçlü bir kalkınma hamlesi için yüzde 24’lerden yüzde 10,75 seviyesine gerileyen faiz oranları, enflasyondaki düşüşle birlikte kredi oranlarına da yansımaya başladı.
Merkez Bankası’nın kredi Büyümesini Desteklemek İçin Zorunlu Karşılıklarda Düzenlemelerle kredi arzının üretim odaklı sektörlere yönlendirilmesini teşvik etmesi,
Mevduat Sigortalarında Garanti Kapsamı Artırılması,
Reeskont Kredileri Kullanımı Artırılırken, Reeskont Faiz Oranlarının Düşürülmesi
Sağlanan şeffaflıkla birlikte firmalarımız üzerindeki banka komisyon yükünün hafifletilmesi piyasalardaki dinamizm artırmıştır.
Bununla birlikte Merkez Bankası rezervlerinin son dönemdeki yükseliş ivmesi de önemli bir güven unsuru oluşturdu.
Tüm bu kararlı politikalar sayesinde güçlü bir ekonomi ile daha güçlü bir Türkiye hedefine doğru emin adımlarla ilerlemeyi sürdüreceğiz.
Başta fiyat istikrarı ve enflasyonla mücadelede olmak üzere iş dünyamızın ve piyasaların beklentileri doğrultusunda hayata geçirdikleri düzenlemeler için hükümetimize, Hazine Bakanımız Sayın Berat Albayrak’a ve Merkez Bankası Başkanımız Sayın Murat Uysal’a teşekkürlerimizi sunuyorum.
Sermaye girişini hızlandıran ve yatırımları canlandıran stratejik hamlelerin sürdürülmesi en büyük temennimizdir.
Merkez Bankamızın başlattığı uygulamayla 1 Mart 2020 tarihinden itibaren bankaların müşterilerinden aldığı ücret ve komisyonlarda pahalı kredilerini daha düşük faizli krediler ile değiştirebilme kolaylığının leasing şirketlerini de kapsayacak şekilde düzenlenmesi iş dünyamızın beklentileri arasındadır.
Bunun yanı sıra Merkez Bankamızın, Türk Eximbank’a TL fon desteğini artırması da şirketlerimizin daha fazla TL kullanmalarını teşvik edecektir.
Diğer taraftan faiz oranlarının G-20 ülkeleri ortalaması olan yüzde 6 seviyesine düşürülmesi rekabet gücümüzün artırılması adına ulaşılması gereken en önemli hedeflerden birisidir.
Yıl sonunda tek haneli rakamlara inmesini beklediğimiz enflasyonla birlikte faiz oranlarının arzu ettiğimiz rakamlara gelmesi için mali disiplinden taviz verilmeyeceğine de inanıyoruz.
Şunu da vurgulamamız gerekir ki piyasaya gerçekleri doğrultusunda elindeki enstrümanları en efektif şekilde kullanan Merkez Bankamızın kurumsal saygınlığını en üst düzeyde tutmaya devam etmemiz her kişi ve kurumun ortak yaklaşımı olmalıdır.
Merkez Bankamızın bağımsız yapısını korurken ekonomi yönetimimizle uyumlu bir şekilde çalışmasının eleştiri konusu yapılmasını doğru bulmadığımızı da ifade etmek istiyorum.
Sayın Başkanım
Türkiye ekonomisinin lokomotif kenti Bursa, Odamızın liderliğinde gerek üretim, yatırım ve istihdam gerekse de dış ticaretteki başarısıyla ülke ekonomimize büyük katkılar sağlayan lider bir şehir.
16 milyar dolara ulaşan yıllık ihracatımızla, 120’yi aşkın ülkeden daha fazla ihracat yapan Bursamız, yaklaşık 7 milyar dolar dış ticaret fazlası veren bir üretim merkezi konumundadır.
Bursa Büyürse Türkiye Büyür anlayışıyla kentimizin ülke ekonomisine katkısını yükseltmek adına 60’a yakın makro projeyi hayata geçirirken, Bursa gibi kentlerin sayısının artmasıyla Türkiye’nin gelecek hedeflerine ulaşması adına örnek bir rol-model görevi de üstleniyoruz.
Ürettiğimiz projeler ve gelişen ekonomimizle birlikte Merkez bütçeye katkımız son 7 yılda yüzde 213 artış gösterdi.
Başta yerli otomobil olmak üzere ülkemizin endüstri atılımının en önemli halkalarından biri olan TEKNOSAB ile KOBİ OSB, GUHEM, BUTEKOM ve Model Fabrika gibi yeni sanayi devriminin sembol projeleri sayesinde Türkiyemizin büyüme hedeflerindeki katkımızı daha da artıracağız.
Bununla birlikte Bursa Ticaret ve Sanayi Odası olarak ülkemizin ihracata dayalı kalkınma hamlesi doğrultusunda üyelerimizin ihracatını artıracak örnek çalışmalara da imza atıyoruz. Özellikle Bakanlıklarımızın destekleriyle yürüttüğümüz Ur-Ge, Sektörel Alım Heyetleri, Yurt Dışı Fuar Organizasyonları ve Türk Ticaret Merkezleri gibi projelerimizde sağlanan devlet desteklerinin reel sektörümüze ulaşmasında Merkez Bankamız çok önemli bir rol oynuyor.
Bu anlamda ihracata yönelik devlet desteklerinin ödenmesinde sağlamış oldukları kolaylıklar için de Sayın Merkez Bankası Başkanımıza iş dünyamız adına şükranlarımı sunuyorum.
Teşriflerinizden dolayı teşekkür ediyor, mübarek 3 ayların ülkemiz ve İslam Alemi için hayırlar getirmesi temennilerimle hepinize hayırlı akşamlar diliyorum.
|